ERP ihtiyacı olan bir firmanın satın alma kararı verirken masada üç ayrı seçeneği bulunur.
1. ERP ihtiyacını tamamıyla dış kaynak olarak satın almak,
2. ERP ihtiyacını kendi yazılım ekibiyle yazmak,
3. İlk iki seçeneği bir birine karıştırarak (hibrit) bir çözüm üretmek.
Sektörümüzde bu üç seçeneğin birine sıkı sıkıya bağlanmış fanatik bir topluluk bulunmakta. Zaten bu yazının bir yerinde benim de hangi tarafta olduğumu anlamanız çok zor olmayacaktır. Yine de elimden geldiğince tarafsız kalmaya çalışacağım.
ERP kararı verirken elbette pek çok kriter devreye giriyor. Bütçe, sektör, çalışan profili, teknoloji, müşteri beklentileri gibi. Eğer tüm bu seçenekleri bir bir incelemeye başladığımızda sonuca gitmemiz veya bir karara varmamız oldukça zor.
Daha basit bir yöntemle anlatmaya çalışmak sanırım daha doğru olacak.
Önce firmaları üç ayrı grupta ele alalım. Bunlardan birincisi büyük holdingler, bankalar, ISO500 listesindeki firmalar gibi. Bunlar A grubu firmalar diyelim.
Birde Bilgi İşlem bölümü olmayan, destek alıyorsa da bunu dışarıdan karşılayan veya Bilgi işlem var ama bölümde bir kişi çalışıyor. Bu firmalarımıza da C grubu firmalar diyelim.
A ve C grupları dışında kalan B grubu firmalarımız var. Bunlar da Bilgi İşlem bölümleri var. Bölümde en az iki kişi çalışıyor. Dışarıdan uzmanlık gerektiren danışmanlıklar (hizmetler) alınıyor. Bir çok desteği de içeriden sağlayabiliyor.
Elimizde kabaca üç gruba ayrılmış firmalarımız oldu. Bu gruplardan birinde olan firmamız ERP ihtiyacını nasıl gidermeli?
A grubu firmalar gerek çalışan sayısı, gerek bütçeleri gerekse Bilgi Teknolojilere olan ihtiyacı sebebiyle ERP yazmak, satın almak, hibrit bir şekilde çözme konusunda serbestler. Çünkü bu operasyonları her şekilde yönetebilecek durumdalar. Verecekleri kararı her şekilde uygulayabilirler. Yanlış bir karar vermiş olsalar bile tekrar yatırım kararı alarak bunun üstesinden gelebilirler.
Kısaca, A grubu firmalar için bir yorum yapmaya, görüş bildirmeye veya taraf olmaya gerek yok.
Gelelim C grubu firmalarımıza.
C grubu firmalarımız A kadar şanslı değiller. ERP konusunda tek seçenekleri var. Satın almak. Başka bir seçenek bu gruptaki firmaları oldukça yoracaktır.
Satın alma sırasında verilebilecek tek tavsiyem şu olabilir;,
-Hangi yazılım / yazılım firması seçilmeli?
-Yazılım firması ile nasıl bir sözleşme imzalanmalı?
-Proje denetimi nasıl sağlanmalı? ? Sorularına cevap verecek iyi bir uzman tavsiye almalarının oldukça fayda sağlayacağını söyleyebilirim.
Son olarak B grubu firmalarımız kaldı. Bilerek sona bıraktım. Çünkü bu grup için karar vermek oldukça zor. Karar verebilmek için birkaç tespit yapıp önümüzü açmamız gerekiyor.
B grubundaki firmaların şuna bir karar vermesi gerekiyor. Bu sürecin sonunda öyle ya da böyle elimde bir ERP olacak. İyi ya da kötü bunu kullanacağım. Durum böyleyken asıl benim için önemli olan nedir?
Buna vereceğim tek cevap; ‘’Sürdürülebilirlik’’
Başlıktaki soruyu şimdi B grubu firmalar için bir daha soralım. Sürdürülebilir ERP projesi için yazmalı mıyım? Satın almalı mıyım? Bu soruya inanıyorum ki okuyan herkes kendince hızlı bir cevap vermiştir. Ben bu kadar hızlı olmayayım. Hemen en bilinen iki görüşü buraya sıralayayım.
ERP yazılması konusuna muhaliflerin çekincesi; ‘’ERP yazanların şirketten ayrılırsa ne olacak’’
ERP satın alma konusuna muhaliflerin çekincesi; ‘’Yazılım firması ticari faaliyetini bitirirse’’
Her ikisi de büyük risk. Ben ikinci riski alırdım.
ERP yazılması konusuna muhaliflerin çekincesi; ‘’ERP ‘nin şirket içinde yazılması çok pahalı bir iş’’
ERP satın alma konusuna muhaliflerin çekincesi; ‘’ERP satın alma çok pahalı bir iş’’
Her ikisi de pahalı bir iş. Birinci seçenekte maliyet artan bir eğilim gösterirken, ikinci seçenekte azalan bir eğilim gösterir.
Bu soruları sizler istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz.
Sonuçta varacağınız yer hep aynı olacaktır.