Günümüzün iş ortamı, benzeri görülmemiş, hızlanan ve karmaşık bir risk ve fırsat karışımı ile hüküm sürmektedir. İster yeni bir teknoloji ister ani bir doğal kaynak eksikliği olsun, tüm pazarınız kısa sürede sayısız faktör tarafından bozulabilir. Nüfus artışı, kaynak kıtlığı veya küresel sağlık riskleri gibi mega trendler nedeniyle yeni pazarlar hızla ortaya çıkıyor. Bu arada tüketiciler ve yatırımcılar hiç olmadığı kadar bilgili ve işletmelerin gezegenimizin ve nüfus baskısının sorumluluğunu üstlenmesini istiyorlar.
Doğal afetler, sosyal huzursuzluk veya ekonomik eşitsizlik uzun vadeli refaha zarar verebileceğinden, şirketlerin yalnızca kısa vadeli kârlarla ilgilenmelerinin yeterli olmadığı konusunda – özellikle iş dünyası liderleri ve eğrinin önündeki yatırımcılar tarafından – giderek artan bir anlayış var. Bu zorluğu anlayan ve harekete geçen işletmeler bir adım önde olacaktır.
1 Ocak 2016'da, dünya liderleri tarafından Eylül 2015'te tarihi bir BM Zirvesi'nde kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SKH) resmen yürürlüğe girdi. Önümüzdeki on beş yıl içinde, herkes için evrensel olarak geçerli olan bu yeni hedeflerle ülkeler, hiç kimsenin geride bırakılmamasını sağlarken her türlü yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizliklerle mücadele etmek ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için çabalarını seferber edecek.
SKH'lerin sadece sürdürülebilir bir dünya yaratmak için 2030'da nerede olmamız gerektiğini belirlemekle kalmayıp, aynı zamanda dünyanın her yerindeki şirketler için yeni pazarlar ve fırsatlar da çizdiği açıktır. Başarılı olmak için küresel hedefleri yerel işlere dönüştürmeliyiz. BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, bu dönüşümün öncü katalizörü olmaya kararlıdır. BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin üzerine inşa edildiği sağlam değerler ve ilkeler temelinde, kapasitemizi ve küresel ağımızı bunun gerçekleşmesine adanacağını belirtiyor.
İşletmeler için Açıklanan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
Eylül 2015'te Birleşmiş Milletler'in 193 Üye Devletinin tamamı, herkes için daha iyi bir gelecek elde etmek için bir planı kabul etti - önümüzdeki 15 yıl boyunca aşırı yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele etmek ve gezegenimizi korumak için bir yol belirledi. "Gündem 2030"un merkezinde, istediğimiz dünyayı açıkça tanımlayan 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SKH) yer alıyor - tüm uluslara uygulanıyor ve kimseyi geride bırakmıyor.
Yeni Küresel Hedefler, Hükümetlerin en başından itibaren iş dünyası, sivil toplum ve vatandaşları dahil ettiği, her zamankinden daha kapsayıcı olan bir sürecin sonucudur. Dünyanın nereye gitmesi gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi, toplumdaki tüm sektörlerin eşi benzeri görülmemiş bir çabasını gerektirecek ve bu süreçte iş dünyasının çok önemli bir rol oynaması gerekiyor.
Şirketiniz Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin Her birini Nasıl İlerleyebilir?
Kökleri evrensel ilkelere dayanan sorumlu iş ve yatırımlar, SKH'ler aracılığıyla dönüşümsel değişime ulaşmak için esas olacaktır. Şirketler için başarılı uygulama, dünya çapında iş yapmak ve pazarlar oluşturmak için elverişli ortamı güçlendirecektir.
Aşağıda, şirketleri ve diğer paydaşları SKH uygulamasını destekleyen eylem odaklı platformlara ve araçlara yönlendirmek için BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin ve bazı durumlarda benzer düşünceye sahip diğer kuruluşların önemli girişimlerine ve kaynaklarına ait başlıkları da size aktarmak istiyorum.
Birçok durumda, belirli bir girişimin veya kaynağın, günümüzün sorunlarının ve zorluklarının kesişen doğasını yansıtan, birden fazla hedefle ile ilgisi olduğunu belirtmek önemlidir. Tabloyu basitleştirme çabasıyla, belirli bir girişim veya kaynak, birincil ve/veya belirli sayıda SKH(ler) ile eşleştirilmiş halde gözler önünü serilmiştir. Bu tabloyu kendinizi ve şirketinizi geliştiren bir yol haritası yani kaynak olarak düşünebilirsiniz.
SKH'lere Genel Bakış .
(Yoksulluk Yok) Hedef 1. Yoksulluğun tüm biçimleriyle her yerde sona erdirmek
(Sıfır Açlık) Hedef 2. Açlığı sona erdirmek, gıda güvenliğini ve daha iyi beslenmeyi sağlamak ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmek
(Sağlıklı olmak ve Refah) Hedef 3. Sağlıklı yaşamlar sağlamak ve her yaştan herkes için esenliği teşvik etmek
(Kaliteli Eğitim) Hedef 4. Kapsayıcı ve eşit kalitede eğitim sağlamak ve herkes için yaşam boyu öğrenme fırsatlarını teşvik etmek
(Cinsiyet Eşitliği) Hedef 5. Cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm kadınları ve kız çocuklarını güçlendirmek
(Temiz Su ve Sanitasyon) Hedef 6. Herkes için su ve sanitasyonun mevcudiyetini ve sürdürülebilir yönetimini sağlamak
(Uygun Fiyatlı ve Temiz Enerji) Hedef 7. Herkes için uygun fiyatlı, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişimin sağlanması
(İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme) Hedef 8. Herkes için sürdürülebilir, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi, tam ve üretken istihdamı ve insana yakışır işi teşvik etmek
(Sanayi, İnovasyon ve Altyapı) Hedef 9. Dayanıklı altyapı oluşturmak, kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşmeyi teşvik etmek ve yeniliği teşvik etmek
(Azaltılmış Eşitsizlikler) Hedef 10. Ülkeler içinde ve ülkeler arasındaki eşitsizliği azaltmak
(Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar) Hedef 11. Şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir kılmak
(Sorumlu Tüketim ve Üretim) Hedef 12. Sürdürülebilir tüketim ve üretim kalıplarını sağlamak
(İklim Eylemi) Hedef 13. İklim değişikliği ve etkileriyle mücadele için acil önlem almak
(Su Altında Yaşam) Hedef 14. Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak
(Karada Yaşam) Hedef 15. Karasal ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımını korumak, restore etmek ve teşvik etmek, ormanları sürdürülebilir bir şekilde yönetmek, çölleşmeyle mücadele etmek ve arazi bozulmasını durdurmak ve tersine çevirmek ve biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak
(Barış ve Adalet için Güçlü Kurumlar) Hedef 16. Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve kapsayıcı toplumları teşvik etmek, herkes için adalete erişim sağlamak ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak
(Hedefler için Ortaklıklar) Hedef 17. Sürdürülebilir kalkınma için uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı canlandırmak
· İşletmeler neden ortaklıklara girmeli?
· BM-İş Eylem Merkezi
· Su Eylem Merkezi
Sonuç olarak ana başlıklarıyla yazdığımız bu konular tüm işletmelerin dikkat etmesi gereken hususlar, çalışma, üretim esaslarını bir şekilde reorganize eden hususlardır.
Ülkemizde Sürdürülebilirlik adı altında yapılan birkaç çalışma ve şirket dışında henüz doğru, kalıcı bir adım atılmadığını belirtmem gerekir. Bunun nedenleri henüz gündemimizi gelecek için kurgulayamamamızdır. Dövizin, Emtianın, Girdilerin günlük hesaplarıyla, Anlık sosyal politikalar ile, sistemsiz kaotik günü kurtarıcı yaklaşımlarla idare edilmenin aslında şu an üst düzey beyaz yakalı yöneticiler için bir zararı bulunmamakta olduğu için patronaj, kurucu, mütevelli heyeteri tarafından konunun etraflıca bilinmediğinden o kadar emin ve muzdaripim ki anlatamam.
Daha kurumsal çok uluslu şirketlerden Orta ve Küçük işletmelere sonra Mahalli yerel işletmelere, belediyelere ve tabi ki bu noktalardan kişilere nüfuz eden bir gerçeklik yok.
Hedefin 2030 olması biz Akdeniz ülkelerinin sıcak kanlı anlık karar veren ancak gelecek vizyonerliğini kapı çalmadan güdülenmeyen bakış açısıyla modern sağlıklı dünya, doğa, canlılar, toplum, çevre ve insan düzeninden alıkoymaktadır.
Bahsettiğim başlıkların altında onlarca sayfa çalışma metinleri, kaynaklar, destekler, örneklemler ve hatta emek söz konusu iken ülkemizin büyük şirketlerinin olayın bir tarafını sırf ve sadece görüntüyü kurtarmak açısından ele alması dünyayı iyileştirmek için yaşamadığımızın net bir göstergesidir.
Eğer bu dünya bizim ve çocuklarımıza miras kalacak ise, Dünyayı kirleten toplumları köşeye sıkıştıracak politikaları üreten dış politika ve hükümet anlayışımızı yurt içinde de uygulamalıyız.
Çin, ABD, AB, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, İran, Güney Kore, Kanada, Brezilya, Endonezya dünya kirliliğinin %75 inden mesul. Türkiye 18.sırada ilk 20 ülke kirliliğin %93 ünü oluşturuyor. Ülkemiz sadece dünyayı değil, doğal kaynaklarımızı, içme sularımızı, toprağımızı, ormanlarımızı, denizlerimizi, yiyeceğimizi, havamızın korunması için sürdürülebilirlik çağrısına uzakta kalmamalıyız.
Sürdürülebilirlik insani yaşam standartları için ortaya konmuş bir mottodur. Eğer dünya halen verimli, kaynakları olan, nüfusları bir şekilde besleyen bir doğurganlıkta olursa yaşam var olacaktır. Bugün belki dünya kaynaklarını dengeli kullanmamanın bir nedeni de bu çalışmaları uygulamamamız nedeniyledir. Eğer Çevre, Kaynak Kullanımı, İklim, Enerji konularında hassas davranabilirsek, Yoksulluk, Açlık, Yolsuzluk, Eşitlik, Erişilebilirlik, Cinsiyet Eşitliliği, Toplumsal Refah ve Adalet düzeni daha çabuk dengeye kavuşacaktır.
Hükümetlerin kararlığı ve konuya yaklaşımı süreçleri çok etkileyen bir unsurdur. Şimdiye kadar dünya 5 ülkenin ve onun aorasından beslenen yaklaşık 15 20 kadar ülkenin sömürgeciliğinden kurtulmasını istiyorsak güçlü devlet, güçlü kurumlar, güçlü işletmeler için sürdürülebilirliği desteklemeliyiz. Sonundan kazanan mutlu bir toplum olsa da aslında tüm amacımız geleceğe onların da yaşayabileceği ve bizden daha iyi olmayacağını bildiğimiz bir dünyanın sürdürülebilirlikle onların da geleceğine bırakabilecek mirasları oluşturabileceği bir umut ışığı bırakmaktır.
Bu sadece yukarıda yazdığımız kişi ve kurumların değil Toplum olarak Hepimizin sorumluluğundadır.
Acıların, gözyaşlarının, felaketlerin, adaletsizliklerin, vandalizmin karşısında olan herkesi sürdürülebilirliği desteklemeye davet ediyorum. Şu an resmi olarak yaşanabilecek başka bir dünya yok ve bulunsa bile herkesi bilimkurgu öyküleri gibi oralara taşıyabilecek bir teknoloji yok. Tahminlere göre de uzun yüzyıllar bu gelişmişlikte olunamayacak.
O zaman neyi bekliyoruz?
Yayınlayan:
Cihan FULSER
EMCC Accredited Coach & Mentor??Yönetici??Danışman(İş Geliştirme, Marka, Satış ve Pazarlama)?? Kariyer, Yönetici, Yaşam Koçu{Gisar YUHAKO}